HerTelden

22 Mayıs 2014 Perşembe

Mutluluk

13:00

Çaylarrr haydi beyler bayanlar alın alın çaylarınızıda iki muhabbetin belini kıralım Hayat nasıl gidiyor herkes iyi mi? :) Aman iyi olun i...

Hayatı Uyuşturmak

Unknown

12:59

Hayatın acılarını unutabilmek için ya alkolik ya hapkolik otçu ne bilim aklına gelen hertürlü uyuşturucu.Bunlarımı Kullanmak Lazım.Bu Kullan...

Düşün Ey Türkiye

Unknown

12:59

Gelecek yorumları biliyorum ama iyide olsa kötüde olsa bunu yazacağım. Ama TÜRK MİLLETİ empati yapar ve ona göre yorum yapar diye düşünüyoru...

Yalancı Dostlar

Unknown

12:58

Nedir bu üzerimdeki dostlar ? seni seviyorum sen çok iyisin gibi cümleleri her zaman kuranlar oldu bana karşı. Her zaman bu seviyor diye ç...

Galatasarayın 2. Liğini Tebrik Ederim

Unknown

12:58

Trabzonspor'un Galatasaray'a elleriyle verdiği maçtan sonra ve Kayseri Erciyessspor'un Bursa ile berabere kalarak 1 puan alması ...

90 Larda Çocuk Olmak

Unknown

12:57

Biz çocukken çok güzel olurduk be.. Biz çocukken annelerimiz hiç çalışmazdı boynumuzdaki anahtarla kapıyı açtığımız hiç olmazdı.. Öğle olurd...

14 Şubat Sevgililer Günü

Unknown

12:43

İnsan her şeyin en iyisini, en güzelini sevdiğine vermeli kalanını kendine almalıdır. Şimdi diceksin He tamam o zaman , o kolay ben en paha...

Kurtlar Vadisi Sözler 3

Unknown

12:35

KV3 Baskın basanındır. O yeri geldiğinde bir fahişenin ahlak kurallarını bir dans ustasının kibarlığıyla birleştirebilirdi Adamın hasın...

21 Mayıs 2014 Çarşamba

Kurtlar Vadisi Sözler 2

Unknown

09:43

En çok sevenler en iyi ölür Herkez gibi yaşayıp herkes gibi ölmek bizlere göre değil Her şeyin sonunu düşünen kahraman olamaz Ölüm ölü...

Dost Dediğimiz

Unknown

08:48

'' Yalnızım '' demeyi seviyorum ama yalnız yaşayamıyorum.Herkes için farklıdır dostluk.İnsan neye '' ...

20 Mayıs 2014 Salı

Kurtlar Vadisi Sözler 1

Unknown

10:35

Kurtlar Vadisi 1. Bölüm Hoşuma Giden Sözler 'ölmek..en büyük maceramız!' Hey ulan İstanbul ne diyeyim ben sana muhteşemsin lan ...

Dost Dediğin

Unknown

10:28

Saflıktır, her şeye rağmen saf kalmıştır. Dost seni senden fazla tanır... Hiç beklemediğin anda kalbine doğan sıcaklıktır. Dünündür , bug...

Kaydol: Kayıtlar (Atom)

Anasayfa » Ar�iv Mayıs 2014

Çaylarrr haydi beyler bayanlar alın alın çaylarınızıda iki muhabbetin belini kıralım Hayat nasıl gidiyor herkes iyi mi? :) Aman iyi olun iyi hayat üzülmek için çok kısa, sevin sevilin hayatı insanları iyiyi kötüyü çiçeği böceği sevinn boşyere her şeyi sevin işte :) Bizi üzenlerle hiç alakadar olmayalım :) Ne o yoksa kimileri çok mu üzgün, hüzün dolu. Namaz Kılın,Dua edin, Çay için,Kitap Okuyun .. bu arada havalar çok güzel dimi bakın çicekler açtı, bahar geldii ..
Belki sevgilimiz yok ama dostlarımız, ailemiz var.Hadi herkesi geçtim ALLAH var yetmez mi :) Bazen bende de oluyor manevi yada maddi sıkıntıdan sorunlardan dolayı hüzünbaz bi hâl ama abdest, dua, namaz tam bi ilaç he Çayı biten varsa Hemen tazelimm Çok mu mutsuzsunuz en basitinden çıkın dışarıya kafanızı kaldırın gökyüzüne bakın kuşlar, gökyüzü...
Ah birde hapishanede olan insanlar ne yapsın ?
Ya peki kalem kağıt ne diye var yazın yazın önce yüreğinize sonra dualarınızla ALLAH'a ulaştırın sonra satırlara ...
İyilik yapın bol bol iyilikten kastım illa para ile olacak değil ya gidin dedelerimizle ninelerimizle iki muhabbet edin, çocukarla oynayın çocuk gibi ...
Aslında hayat çok güzel çok yaşamasını bilene boşverin hüznü ...
Hem bilir misiniz ki Rabbim kulu ile alışverişi severmiş. ..
Ne yaşarsak imtihan önemli olan o imtihandan daha sağlam daha tecrübeli uyanmak .
Çay için çay ... :D

Hayatı Uyuşturmak

Hayatın acılarını unutabilmek için ya alkolik ya hapkolik otçu ne bilim aklına gelen hertürlü uyuşturucu.Bunlarımı Kullanmak Lazım.Bu Kullandıklarınız İnsanı Değil İnsanın Hayatını uyuşturuyor.Hayat çok basit adam hayatı yaşıyo yaşıyo sonra bi düşüş ne yapmalıyım diye soruyor kendine.Sonra bu acıyı hatırlamamalıyım unutmalıyım yaşıyo olmamam lazım diyo ve gidiyo kafayı uyuşturuyor.Sonra bi haz bi hız hep böyle bi kısır döngü sonra yine bi düşüş yine kafayı uyuşturuyor
İşte bu tamamen varoluş acısı hiç bir şeye benzemez bu.İnsanın ne oldum acısı varya Hayat Krizi..

Düşün Ey Türkiye

Gelecek yorumları biliyorum ama iyide olsa kötüde olsa bunu yazacağım. Ama TÜRK MİLLETİ empati yapar ve ona göre yorum yapar diye düşünüyorum. Polislerden nefret edenler var. Polise taş atan, gezi olayında gazımızı kendimiz sıkalım diyerek dalga geçen var. Ama polisi düşünen yok. Gelen istihbaratları bilen yok,polisi düşünen yok. Polis çocugu olduğum için böyle düşünüyorum belkide,Gezi parkı eylemi görevim var deyip 15-20 gun haber dahi alamadığım babam olduğu için belki, Sarhoşun teki babama gece uygulamasında bıçak çektiği halde babamın silah,gaz,cop dahil hiçbir aleti olmadan mudahaleye giristiği ve halkın güvenliği için canımı veririm dediği içindir belki. Sizin kime oy verdiğiniz kimseyi ilgilendirmez. Kimden nefret ediyorsanız onlara polise taş atarak tepki vermeyin. Emir demiri keser. Linç edilen polisin sabrını düşünün. Biraz dusunun sadece. Polis 3000 tl maaş alıyo oh ne rahat diye dusunmeyin. Aile piskolojisini düsünün. Ama Lutfen düşünün..

Yalancı Dostlar

Nedir bu üzerimdeki dostlar ? seni seviyorum sen çok iyisin gibi cümleleri her zaman kuranlar oldu bana karşı. Her zaman bu seviyor diye çıktım yola yeni bir yol arkadaşı ile. Ya verdiğim değeri anlamadım yada yol arkadaşım dediğim kişi söylenmez hatalarla anıldı, söylenmez hatalarla kulaklarda yankılandı. Nedir bu üzerimdeki kara bulut. işte itirafım bu; her zaman istediğime, istediğim bir insana ulaşamadım. Ama hep sevdim sevmesini bildim ama Sevmek yetmiyor. Ağlamak hiç yetmiyor. Kimi zaman yağmurda ıslandım saatlerce, Kimi zaman adini yazdım en okunaklı en görünür yerlere, kimi zaman … kimi zaman ailemden geçtiğim insanlar oldu ama … Tek sonuç çıkıyor bunda : İNSAN YALNIZ DOĞAR, YALNIZ ÖLÜR..

Galatasarayın 2. Liğini Tebrik Ederim

Trabzonspor'un Galatasaray'a elleriyle verdiği maçtan sonra ve Kayseri Erciyessspor'un Bursa ile berabere kalarak 1 puan alması düşme potasındaki rakiplerinin puan kaybetmesi ile Erciyesspor düşmemeyi garantiledi. Haftaya Türk Telekom Arena da Erciyesspor'un varlık göstereceğini düşünmüyorum. Düşmedikleri için maçı önemsemeyeceklerdir. Belki de çoğu as futbolcusu oynamayacaktır.Galatasaray rahat bir galibiyet alır ve ikinci olarak şampiyonlar ligine direk katılacaktır.
Gelelim Beşiktaş'a. Beşiktaş en büyük hatayı ocak transferinde Galatasaray'dan Dany'i transfer ederek yaptı. Dany Galatasaray'ın sözleşmeli futbolcusu ve sezon sonu Galatasaray'a dönecek. Seneye Galatasaray'da oynayacak oyuncu Beşiktaş'ın direk şampiyonlar ligine gitmesini ister mi ? Tabiki de istemez.Peki bu periyotta Dany ne yaptı ? Beşiktaş-Galatasaray maçında 1 penaltı ile Galatasaray'ı kazandırdı.Beşiktaş-Fenerbahçe maçında dk 90 hakem atışındaki topu kural ihlali yaptı ve ceza alanı çizgisinden Fenerbahçe'ye serbest vuruş kazandırdı. Fenerbahçe centilmenlik yaptı ve topu auta attı. Sözde o maçta Fenerbahçe Beşiktaş'a bilerek yenilecekti.Herkes aynı senaryoyu söylüyordu.Dk 85 de Volkan karşı karşıya top çıkarttı.Neyse devam edelim biz Dany'nin olaylarına.Beşiktaş bu hafta ikincilik yolunda önemli olan Elazığ deplasmanına gitmeden önce Dany takımdan alacaklarını istedi. Yönetim sadece senin değil tüm futbolcuların alacakları var sezon sonu ödenecek dedi. Fakat Dany paramı almazsam ben oynamam dedi.Şunun şurasında ligin bitmesine 10 gün kalmışken ve düşme potasında ki Elazığ deplasmanına giderken bunları söyledi. Yönetim kadro dışı bıraktı. Neyse ki Beşiktaş Elazığ deplasmanında kazandı. Fakat Trabzonspor'un Galatasaray'a maçı vermesiyle ikincilik umutları da hayal oldu.
Ben sizlere yaşanan olayları açık açık anlattım.Yorum sizlerin

90 Larda Çocuk Olmak

Biz çocukken çok güzel olurduk be.. Biz çocukken annelerimiz hiç çalışmazdı boynumuzdaki anahtarla kapıyı açtığımız hiç olmazdı.. Öğle olurdu okuldan döndüğümüzde annemiz kapıyı açar ekmeğe sürülmüş sarelleyi elimize verirdi hemen.. Bazen içeriye bile girmeden ekmeği alır çantayı kapıdan içeri atıp direkt arkadaşların yanına varırdık.. Annemiz hiç itiraz etmezdi çünkü sokaklarda pislik yoktu, her yer güvenliydi.. "Kötü insanlarla arkadaşlık yapma" uyarısını hiç almazdık annemizin en büyük tembihi "fazla terleme hasta olursun" olurdu. Aşağı iner inmez bzouk paralarımızı biriktirir bir top alırdık.. O zaman iki çeşit top vardı ya tonton alırdık ya da kames.. Topu almaya içimizdeki en büyük kişi giderdi güya o bizden büyük olduğu için hangi topun kaliteli olduğunu hangisinin tam yuvarlak olup olmadığını anlardı. Ya da biz öyle düşünürdük. 2 yaş büyüklerimize abi derdik. Saygı üst düzeydeydi.. Top gelir gelmez "mavi önlüklerimizden" iki kale yapar maça başlardık. İyi oynayan iki kişiyi aynı takıma vermemeye çalışırdık rekabeti bile adil yapmayı biliyoduk o yaşta.. Top oynarken su molası verdiğimizde mahalledeki teyzelerden herhangi biri bize bir sürahi bir bardak getirirdi hepimiz aynı bardaktan kana kana içerdik, birbirimizden midemiz bulanmazdı.. Sokaklarda tek tük araba olurdu bazen o arabaların altına top gittiğinde hunharca saldırırdık arabanın altına, çünkü topu ordan kim çıkarırsa o takım başlardı maça.. Top çamura filan düştüğünde de duvara hızlıca şut çeker temizlemeye çalışırdık. Tabi o sırada top temizleniyor ama ayakkabı batıyordu bunu geç farkediyor birde onu temizlemekle uğraşıyorduk Akşam ezanı okunduğu sıralarda annelerimiz görünürdü balkonlarda hadi artık eve çık demeye başlarlardı.. Kimse öfkelenmezdi. Ve o an maçın skoru nolursa olsun golü atan kazanırdı. Gol de atıldıktan sonra önlüklerimizi elimize alır akşam ebesi oynaya oynaya eve giderdik.. Daha içeriye girmeden annemiz para verir 2 ekmek al derdi ekmeği alırdık eve gidene kadar kıtır kıtır olan her yerini yerdik.. Biz çocukken çok büyüktük be. Kollarımızı bir açardık bütün dünyayı kucaklamış gibi olurduk. Kaş almasını bilmezdik makyajı da ablalar yapardı.. Biz bir gülseydik varya kalbimizin kahkahaları herkese huzur dağıtırdı.. Biz çocukken çok çocuktuk be ya.. Öğretmen en yakın arkadaşımızla sıralarımızı ayırmasın diye teneffüse kadar konuşmazdık hiç.. Ben bizim çocukluğumuzu çok özledim..

Biz çocukken perdeden perdeye atlayarak tarzancılık oynardık bunu yaparken bazen kornişler kopardı ve annemizden hafif terlik yerdik.. Burdaki hafif biraz hafif kalıyo tabi O zamanlar servis yoktu okula yüreyerek gider yürüyerek gelirdik oyunlar oynamaktan ayakkabılarımız çok çabuk eskirdi.. Diz kapaklarımız herzaman yaraydı çünkü çok fazla yere düşerdik. Birkaç gün sonra o yara kabuk bağlardı ve öyle tatlı tatlı kaşınırdı ki parçalayasımız gelirdi. Sonracığıma efendim onun kabuğunu kaldırmakta az eğlenceli değildi.. Kimse dizin niye yara ya da başın niye şişik demezdi çünkü o zamanlar kavga yoktu herkes düştüğümüzü anlardı.. Başımızdaki şiş insin diye üzerine tuttuğumuz demir 50 binler vardı. Sonra o parayla meybuz alır kana kana emerdik..

Biz çocukken mutsuzluğu ne zaman yaşardık bilir misin? Tasolarımızı, misketlerimizi, topaçlarımızı bulamayıp yerini annemize sorduğumuzda "yaz bitti okullar başlıyo onların hepsini çöpe attım artık ders zamanı" demesiydi.. 90 lı yılların çocuğu olup bu cümleyi duymayan yoktur.. Bir sonraki yaz geldiğinde o çöpe atıldığını sandığımız bilye, taso ve topaçların içinde olduğu poşeti annemiz bize verdiğinde dünyalar bizim olurdu.. O an ki mutluluğu şimdi kelimelere sığdıramam.. Ama biz yinede her yaz sonu "çöpe attım" yalanına inanırdık.. Bu arada anneler yalan söylemez ona kandırmaca diyelim Bisikletlerimizi manyak süslerdik birbirimizden bir tur istediğimizde, "git senin baban da sana bisiklet alsın" diyen hiç olmazdı ya. Çok mu mükemmeldik.. Bazen top oynarken adam bulamadığımızda mahallenin kızlarından birini kaleye atardık.. Kimse kızlar erkeklerle oynayamaz demezdi çünkü biz de bazen çizgi oynardık onlarla hemde meybuzuna İp bile atlardık makarasına Ayrıca o bahsettiğim kızlara bazen aşık olurduk ama bunu en yakın arkadaşımıza bile söylemeye utanırdık. Utangaçtık.. Derslerin iyi değilse tembel derlerdi kimse aptal, gerizekalı, mal filan demezdi.. Mesela ben hep tembeldim..

Biz çocukken "Hey Corc Versene Borç" derdik birbirimize, "Olmaz Michel Bende de Yok" cevabı hemen verilirdi.. Sonra birde gülerdik. Aman ne yaratıcı sanardık öyle kendimizi Eşit sayıya bölünüp maç yaparken sonradan gelen bir arkadaşımıza "eşler eşit sen oynayamazsın" filan diyemezdik.. Eş yokta ne demekti.. Onu hemen skorda geride olan takıma verir bir devre sizde oynasın bir devrede bizde oynasın derdik.. Kimse itiraz etmezdi.. Olum biz çok güzeldik ya çok.. Okul çıkışlarında leblebi tozu, elma şeker, haşlanmış nohut filan satılırdı her defasında annemiz o yiyecekleri alma derdi.. Ama biz yinede alırdık. Çok ta lezzetliydi be anne

Biz çocukken mahalledeki teyzeler gerçekten annenin yarısı gibiydi.. Şimdi bir çoğu hakkın rahmetine kavuştular ama hala isimleri aklımda.. Şimdiki komşularını tanıyo musun diye sorsanız hayır tanımıyorum. Ya üçünü ya beşini anca tanırım.. O da ismen cismen.. O zamanlar cep telefonu nerde? Sadece ev telefonu vardı o da her evde yoktu.. Mesela bizde vardı ama konu komşu tüm sülalesine bizim evin numarasını vermişti. Telefon susmazdı. Annem hep git Sümeyye teyzeyi çağır oğlu askerden arıyor ya da falan memleketten akranları arıyor Fadile ablayı çağır derdi.. Ne ben çağırmaktan bıkardım ne de annem telefonun sesinden birgün olsun rahatsız olurdu..

Bizim Çocukluğumuz Güzeldi, Güzel.. Çok Güzel..

14 Şubat Sevgililer Günü

İnsan her şeyin en iyisini, en güzelini sevdiğine vermeli kalanını kendine almalıdır.
Şimdi diceksin He tamam o zaman , o kolay ben en pahalı hediyeyi, en pahalı çiçeği ona alırım …
Yok işte orası öyle değildir herşey parayla değildir .
Mesela evde divanın kırık olmayan tarafına sevdiğimi oturturum ben.
O da ekmeğin gevrek tarafını bana verir.
şimdi Diceksin Bu mu yani sevginizin kaynağı ?
Tamamen bu olmasa da, özetle budur evlat.
E tabi şimdi sen de haklısın, neyin var ki paylaşasın.
Bollukta sevmek kolaydır , yoklukta ise seven zor bulunur.
Gerçekler bunlardır.
mesela yarın 14 Şubat sevgililer günü , sevgilime ne alayım, diye düşünüyorsundur şimdi.
Sevginin günü mü olurmuş.
Bu nasıl sevgiymiş ki bir güne sığmış.
Sevmek için, hediyeleşmek için 14 Şubatı mı beklemek lazım?
Geç kalmışsın evlat sen geç , senin yerinde olsam ne yapacaksam bugün yaparım, yarını beklemem.
Yarın herkes sevecek, sen bugünden sev.
Mesela ben sevdiğime hediye alacağım zaman sana hediye alıyorum demem.
Gider bir başörtü alır, bir kağıda sarar veririm. Görünce çok şaşırır, çok sevinir.
Fakat öncesinde ben sana bir yazma alıcam desem hediye paketine bile lüzum kalmaz.
Yani sevdiğini şaşırt diyorum.
Sevmek için, sevdiğini söylemek için yarını bekleme diyorum.
Bir şey yapacaksan hemen yap.
Zaten yarın ağzınla kuş da tutsan sevdiğini şaşırtamazsın.
Çünkü zaten bir hediye, bir sürpriz bekleyecektir.
Beklenen bir şeye sürpriz denirse tabi.
Sen Her şeyi bugünden yap yarına hatırası kalsın.
O önem verdiğin günde hatırasıyla mutlu olursunuz.
Tabi Sen bunları yaparken sevdiğinde sana karşılık vericek, kanaatkar olacak, senin hediyene hürmet edecek, seni hoşnut edecek.
Sen nasıl ki o mutlu olsun diye ona jest yapıyorsan, o da jestine karşılık verip seni bir tebessümüyle mutlu edecek, daha fazlasını istemeyecek.
Siz uydurma bir günle değil, her gün sevin, her gün hediyeleşin.
Hediyeyi de sadece karşılığında para verdiğiniz süslü paketler olarak düşünmeyin.
Şunu da unutma; vereceğin hediye naftalin kokulu dolaplarda, cam vazolarda değil, merhamet ve sevgi dolu kalplerde taşınmalı.
14 şubat sevgisini bir güne sığdıranlar için, sevdiğine koca bir sene sevgisini göstermeyenler için çok güzel bir fırsat. 14 şubat sevdiğini bir gün hatırlayıp koca seneyi kurtardığını sananlar için gerçeğin ta kendisi. Bu durumdan hem seven, hem sevilen memnunsa oh ne ala. Ama ben bir güne sıkıştırılan sevgilerin pek fazla yeşereceğine inanmıyorum
Yani özetle bizim taştan farklı yanımız düşünüyor ve seviyor olmamızdır. Her gün düşünüyoruz. Peki düşünmek için özel bir günümüz var mı? Yok. Peki neden sevmek için özel bir güne ihtiyaç duyuyoruz? Her gün sevelim. Kalbimiz her gün sevmeye yetecek kadar büyük. Taştan farklı yanımızı ortaya koymak içinde böyle özel günleri beklemeye lüzum yok. Seven sevdiğine sevdiğini söylesin Seviyorsan bugün sor, bugün ara. Yarına kim öle kim kala.

Kurtlar Vadisi Sözler 3

KV3
Baskın basanındır.

O yeri geldiğinde bir fahişenin ahlak kurallarını bir dans ustasının kibarlığıyla birleştirebilirdi

Adamın hasını kahpesinden ayır.Kahpelik edene dilediğini yap.Ama Düşmanın dahi olsa mert birine rastladınmı onu satma yeğenim icap ederse cezasını ellerinle kes ama satma!!

Kv4

Bu alemde er kişi namını düşmanla değil dostla kazanır

Zaman Geride bıraktığımız herşeydir

Kv5

Hedefe giden yolda herşey mübah

yok ya ne güzel istanbul be

Dostun dostumdur düşmanın düşmanım

KV6

en büyük kabadayılık beyefendilktir

Seni öldürmediğim her güne lanet ediceksin

KV 8

Ben sadece kazanıcak olanlara nasihat ederim.

Ne olursa olsun öfken ve acın aklını gölgelemesin, ozaman daima kazanırsın..

Sadece kumarı oynatan kazanır..

Çakırın Kumarhane Kuralları

1-Kimse benden Çalamaz
2-Kimse benden çaldıramaz
3-Ne görürseniz görün görmemiş,ne duyarsanız duyun duymamış olucaksınız.Böyle bir yerin varlığından eşinize,dostunuza,akrabanıza bile bahsetmiceksiniz.Özel hayatlarınız sizi ilgilendirir,özel hayatınızı buraya taşıyamazsınız,burdada birbirinizle kardeşlikten başka özel hayat yaşıyamassınız.Kumarhaneye gelen müşterilerin yüzlerini, kimliklerini daha burdan çıkmadan unutucaksınız.Olurda dışarda selam verdiğinizi,selam aldığınızı duyarsam sizin hakkınızda duyduğum son şey olur.Hepinizin dikkat etmesi gereken ve sevinmesi gereken şeyler var. Sevinmeniz gereken şey;hiç bir zaman işsiz kalmıcak olmanız,buna söz veriyorum.Dikkat etmeniz gereken şeyde;bu dediklerimden herhangi birine uymazsanız hayattan erken emekli olursunuz..

İyilik yapmak için iyilik yapılmaz,iyi olduğun için iyilik yaparsın neysen onu yaparsın

Kurtlar Vadisi Sözler 2

En çok sevenler en iyi ölür

Herkez gibi yaşayıp herkes gibi ölmek bizlere göre değil

Her şeyin sonunu düşünen kahraman olamaz

Ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm ben senin için yaşamayı göze almışım

Alından öpmek alın yazısını öpmektir

Tıpkı şairin dediği gibi evlat bizki ustasıyız vatan sevmenin

Sende bu yürek varken evlat, sende bu yürek, adın ne olursa olsun, yüzün hangi şekli alırsa alsın hala ve herşeye rağmen bu ülke için umut var demektir, kocaman bir umut

Bir insanı arkadan vurmanın en sağlam yolu onun arkasında olmaktır sen yüz yüze kahpelik yapıldığını gördünmü hiç

İnsanlar ikiye ayrılır bazılarına bir gerçek sunulur ve onlar yaşamlarını o gerçekte sürdürürler diğerleri ise gerçeğe müdahale ederler,değiştirir yeniden başka bir gerçek yaptırır

Dost Dediğimiz

'' Yalnızım '' demeyi seviyorum ama yalnız yaşayamıyorum.Herkes için farklıdır dostluk.İnsan neye '' dostum '' diyorsa o, onun dostudur.Karanlık gecelerdir dostum.En rahat sığınağım ve duygularımı rahatça yaydığım geceler.Dostum,sessiz ve hüzünlüdür.Yüreğimin ona ihtiyacı olduğu kadar,sırlarımı ona söylediğim kadar,gözyaşlarımı sakladığı kadar yüce bir dosttur.Kimine göre dost,yakın bir arkadaştır.Ben dostumu yüreğimin ve benliğimin karanlığın kollarında sıcak ve görünmez kılan her şeyiyle seviyorum.Duygular, içinden kurtulamadığımız duygular,kendini açıkça belirten duygular...

Bazen duvarlardır dostum,dilsiz duvarlar.Sessizliğini haykıramayan ve bana ne yapmam gerektiğini söyleyemeyen duvarlar.Uzun gecelerdir bazen.Düşüncelerimi genişçe yaydığım hatta sabahlara kadar beraber düşündüğümüz,ağladığımız,hiç kimseye belli ettirmediğimiz o uzun geceler.Bazen üç kişi olur dostluğumuz.Bir ben,bir karanlık,birde uzun geceler.Karanlığın gizlemesi,uzun gecelerin bitmemesi ve benim sırlarım.Dostum diyorum onlara,çünkü bir insandan daha sadık ve daha sahiciler.Hiç şikayetçi değiller,yadırgamıyorlar.Her şey konuşur diyorum dünyada,sessizlik diye bir şey olmadığına inanıyorum.Karanlığın haykırdığını,duvarların yıpranışını,uzun gecelerin bazen bıktığını düşünüyorum.Öyle günler yaşıyorum ki gerçekten konuşacaklar diyorum...

Elimi karanlığın içine uzatıyorum,tıpkı küçükken düştüğümde dizlerimin üstüne,elimi uzattığım gibi uzatıyorum.O zamanda tutan olmamıştı.Ellerimi karanlığın içinde kaybetmiştim.İlk kez onunla tanışmıştık.Dost diyoruz,dost arıyoruz;dost dediğimiz bazen içimizde,yakınımızda,yüreğimizde buluyoruz.Gözlerimi yukarı kaldırdığımda bulutların ifadesine bakıyorum bana bir dost gibi acı acı haykırıyorlar.Etrafıma dönüp baktığımda solmuş bir yaprağın bile dostum olduğunu düşünüyor,en çok yüreğime,kendime dostum diyorum.Çünkü içimle çok cebelleşiyorum.Bazen bir gözyaşıdır,bazen bir kalemdir elimde,bazen görebildiğimiz manzaralardır.Diyorum ya hep insan ne ye dostum derse o onun dostudur.Hep hayalini kurduğumuz o uzun yollardır...İçimde avaz avaz sönen çığlıklardır. Dost aslında hiç bilmediğimiz ama yanında hep olduğumuz duygulardır,acılardır,aynalardır hiç farkına varamadığımız.Aynaya baktığında sadece sen ve yüreğinin sesi biliyordur her şeyi.Aslında dost hayatımızın her anıdır.

Kurtlar Vadisi Sözler 1

Kurtlar Vadisi 1. Bölüm Hoşuma Giden Sözler

'ölmek..en büyük maceramız!'

Hey ulan İstanbul ne diyeyim ben sana muhteşemsin lan büyüksün manyak bir şeysin oğlum sen manyak yaşamak için bundan âlâ bir yer var mı be hı hatta ölmek için.

Adam gibi ölmek için adam gibi yaşamak lazım

Sırlar insanı aldatır

2 kişinin bildiği sır değildir

Kapıdan girip yeminini edersin çıkarken yeminin yemin ettiğin masanın üzerinde kalmıştır

Hasretinde bir kokusu vardır tıpkı ekmek gibi kokar

Dönen var dönmeyen var

Hayat zaten hızla değişiyor,Bugünden Yarına hiç bir şey aynı değil

Sevgili yüreği hisseder bekletmeye gelmez

Nasıl desem hani bir şeyi çok özlersin ya sonra özlediğinle buluşursun ama bilirsinki bu
buluşma hasretin sonu değildir yine bir süre sonra özlemeye başlıcaksındır.

Bu hep böle gidicek değil mi bunun sonu yok sürekli dünyanın en uzak köşelerinde birbimizimi beklicez,tamam bekliyelim bekliyelim ama nereye kadar,birlikte bir hayatımız olmicaksa bütün bu bekleyişler nereye kadar

Özlemek kötü, özlemek çok kötü,,al beni de götür yada gel ama ne yaparsan yap beni bırakma

Yıldızlar şahidim olun,kumsal dalga sesleri,gökyüzü ve rüzgar sizlerde şahidim olun ve sen ey gece sende şahidim ol sensiz geçirdiğim bütün geceler şahidim olsun seni seviyorum

Ellerini tutan ellerim şahidim olsun ve seni seven kalbim, kalbim şahidim olsun bende seni seviyorum

Kurtlar vadisinde iz süremek istiyosan kurtun postunu giymek zorundasın başka çaren yok

Dost Dediğin

Saflıktır, her şeye rağmen saf kalmıştır.
Dost seni senden fazla tanır...
Hiç beklemediğin anda kalbine doğan sıcaklıktır.
Dünündür , bugünündür, yarınındır...

Sınav zamanı öğrencinin sıcak kahvesi ,
İki yaşındaki kızın babasına olan sevgisi ,
Yenilmeyen insanın gururuna yenilgisi,
Dost dediğin ; tek ruhun iki ayrı bedende dirilmesi...

Dost gönül borcudur.
Ödeyemediğinden sonsuzdur.
Dünyaya son kez bakacaksın deseler,
Şüphesiz o bakış dostumundur.

Vazgeçmemektir , hissetmektir.
İliklerine kadar sevgi demektir.
Yolun sonu uçurum olsa,
' Çekil ' der ilk adım benimdir.

Bir serçenin gözyaşıdır.
O kadar narin o kadar kırılgan...
Karanlıkta gözüken yıldızdır.
En karamsar anında aydınlatan...

Yanında yoksa da yüreğindedir;
Hatta yüreğindir belki.
Herkes yüreğiyle sevemez;
Dost dediğin kimselere benzemez...

Çıkarcı; karanlığın öldüğü yerde bekler seni.
Dost; karanlığı öldürürken tutar ellerini.
En koyu güvensizliktir kapladığı anda çahreni;
Huzura boğar seni dostunun mavisi...

N.Koç

HerTelden

Mutluluk

Hayatı Uyuşturmak

Düşün Ey Türkiye

Yalancı Dostlar

Galatasarayın 2. Liğini Tebrik Ederim

90 Larda Çocuk Olmak

14 Şubat Sevgililer Günü

Kurtlar Vadisi Sözler 3

Kurtlar Vadisi Sözler 2

Dost Dediğimiz

Kurtlar Vadisi Sözler 1

Dost Dediğin

Mutluluk

Hayatı Uyuşturmak

Düşün Ey Türkiye

Yalancı Dostlar

Galatasarayın 2. Liğini Tebrik Ederim

90 Larda Çocuk Olmak

14 Şubat Sevgililer Günü

Kurtlar Vadisi Sözler 3

Kurtlar Vadisi Sözler 2

Dost Dediğimiz

Kurtlar Vadisi Sözler 1

Dost Dediğin

Recent Post

Recent Comments

Blog Archive